top of page

Kaynaklarla Corona-"Arkası yarın"-UPDATE

Bir önceki yazımda size araştırdığım, etkilendiğim, bilgilendiğim paylaşacağımdan bahsetmiştim.


Sözlerine, araştırmalarına, çalışmalarına itibar ettiğim, mart ayından beri dünyada ana akım medyada yer bulamayan, ama çok izlenen, takip edilen kişileri kısaca sıralayacağım. Amacım verdiğim linklerle de, onlar ne söyleşmişler, ne gibi çalışmalar yapmışlar, nasıl biraraya gelip ortak ses olmaya çalışmışlar; işte bunları ortaya koymak.

Bu kişilerin fotoğraflarının da bu blogda yer almasına önem veriyorum. Çünkü fotoğraflar, görseller çok daha kolay hafızaya kazınıyor, hele hele tabii tekrarlanınca.

.

Önce şunu söyleyeyim, Almanca diline iyi hakim olduğumdan, uzun yıllar Avusturya ve Almanya’da yaşadığımdan, ve oralardaki gelişmeleri sürekli takip ettiğimden, biri 21, diğeri 31 yaşında olan kızlarım Alman eğitim sisteminin içinde yetiştiklerinden şimdiye kadar araştırmalarımı hep Almanca yaptım. Kısa bir süre öncesine kadar Avusturya vatandaşıydım ayrıca.


14 yıl Viyana’da yaşadım. Büyük kızım orada doğdu. 2005in aralık ayında kanserden ölen eşim Süha Şenol ile orada evlendik. Daha sonra Halle/Almanya’da yaşadık bir süre. 1998 den beri tekrar İstanbul’dayım. Farklı kültürleri,yapıları, politikaları tanıdım süreç içinde.

“Die Würde des Menschen ist unanstastbar= insanın onuru zedelenemez” Alman Anayasasının birinci maddesi, ve ben bunu hep çok önemsedim, ve konuyu hukuki, psikolojik ve sosyal boyutuyla ele almaya, irdelemeye, deşmeye çalışıyorum. Deşdikçe de, bundan bir- iki yıl önceye kadar edinmiş olduğum bilgilerde ne gibi eksikler olduğunu görüyorum.

31 ocak 2021, yani dün, Viyana’da Corona tedbirlerine karşı bir protesto vardı. İzin verilmedi protestoya. Ama yine de çok sayıda katılımcı ile protesto gerçekleşti. Polis toplananları dağıtmak istedi, fakat daha sonra bir ara polisin kasklarını indirip onlarla beraber yürüdüğünü gördük. Canlı yayından artık bunları görmek mümkün. Ana akım medyada ise Avrupa’da mayıs ayından beri süren protestolar yer bulmuyor, “protestocular için aşırı sağcılar, Naziler, komplo teorisyenleri, Covidiotlar, aşırı solcular, Reichsbürger, Aluhuttraeger, aşı karşıtları”gibi etiketlemelerle insanların Anayasal hak ve özgürlüklerine sahip çıkmaları hafife alınıyor baştan beri. (Araya karışan radikal gruplar olabilir tabii, ama bu her zaman olabilecek bir durumdur)


Viyana’da dün konuşma yapacağının duyurusu yapılmıştı çok önemsediğim Prof. Dr.Sucharit Bhakdi’nin (protesto yürüyüşüne birgün önce yasak getirilmiş, o yüzden Bhakdi de konuşma yapamamış olabilir, henüz bakamadım)




Benim bir dönem Avusturya vatandaşı olduğumdan dolayı pek de mutlu olduğum gibi, Tayland kökenli, 56 yıldır Almanya’da yaşamasına rağmen 3 sene önce Alman vatandaşı olan çok önemli bir bilim insanı Prof. Bhakdi. Mart 2020 den beri takip ettiğim, internette onlarca konuşmasını dinlediğim ,Mainz üniversitesinde çoğu virolog olan binlerce tıp öğrencisine eğitim vermiş mikrobiyolog, enfeksiyon epidemiyoloğu aslen Taylandlı Prof. Dr. Sucharit Bhadi muhtemelen Almanya’dan ayrılacağını, Almanya’da demokrasinin işlemediğini, ifade özgürlüğünün kalmadığını, buna seyirci kalamayacağını söylüyor. (buna bilim özgürlüğü demek daha iyi olur, çünkü gerçek bilime, tecrübelere ve kanıta dayalı bilime değer vermiyor politikacılar ve medya)

Almanya’da 18 kasımda enfeksiyon koruma yasasındaki değişiklik parlamentoda onay alınca, eyalet yönetimleri değil, hükümet artık tek başına yetkili, Olağanüstü hali uzatmada da ve örneğin aşı gibi birçok başka konuda da.

Almanya’daki Corona ile ilgili daha doğrusu hastalıklar ile ilgili nasıl bir sistem olduğunu söyleyeyim önce. Merkel hükümeti, Robert Koch enstitüsünün, Charite Berlin’den başvirolog, başdanışman Prof. Christian Drosten, Leopoldina-Ulusal Bilim Akademisinin danışmanlığında, onların tavsiyelerine dayanarak tedbirler, önlemler ile ilgili karar veriliyor. Ve medyada, hükümetin basın toplantılarında da onlar yer alıyor. Sağlık bakanı Jens Spahn (eğitimi sağlık üzerine değil, bankacılık üzerinedir) , Robert Koch enstitüsü(RKI) zaten hükümete bağlı, ABD nin CDC si (centers for disease for control and prevention, Hastalık kontrol ve koruma merkezi) RKI yıllardır hastalıklarla, virüslerle hastanelerden, doktorlardan detaylı veriler de orada toplanıyor, raporlar yayınlanıyor). Paul Ehrlich enstitüsünün, STIKO’nun ise aşılar, ilaçlarla ilgili büyük sorumluluğu var. (STIKO Aşılama Daimi Komitesi, Almanya'nın Berlin kentindeki Robert Koch Enstitüsü'nde, bağımsız Alman devletleri tarafından kullanılan aşılama programları için resmi öneriler sağlayan 18 üyeden oluşan bilimsel bir komitedir).


Benim dikkatimi çeken ise her yıl binlerce grip ölümünün gerçekleştiği grip sezonunda (2017-2018 25.000 ölü), covid-19 un gündeme oturduğu 2019/2020 yılında sadece 411 gripten ölüm vakası var RKI ye göre. Oysa çoğu influenza olduğu düşünülen grip sezonu ekim-mart ayları arasında, corona virüsleri ise kasım ortası ile nisan arasında. Grip aşıları da bir yıl önceki ve/veya erken en ağır vakaların yaşandığı kış grip sezonuna göre grip hasta ve ölümlerinin olduğu güney yarımküredeki ülkelerdeki verilere göre influenza virüslerine göre hazırlanıyor.

Almanya’da R- Wert dediğimiz bulaştırma değeri tüm kapanmaların, sert tedbirlerin alındığı dönemde 1 e 1 e düşüyor, yani bir kişi bir kişiye bulaştırıyor, yani tedbirler alınmadan bulaşı düşüyor ve oran küçük oynamalarla sabit kalıyor. RKI’nin web sitesinde de bu oranları günü gününe takip edebilirsiniz. Ayrıca: https://www.sulesenol.com/post/corona-influenza-vakalar-say%C4%B1lar


Nasıl oluyor da , esas influenza gripleri bitmeye yakınken ama yine gribal semptomlara yol açan Corona virüslerinin azalmasına/bitmesine 1-1,5 ay kala her yıl binlerce grip ölümü gerçekleşen Almanya’da sadece 411 grip ölüm vakası görülüyor?

Diyelim lock-down, maske, mesafe, hijyen tedbirleri işe yaradı da, covid-19 ile mücadele ederken, influenza vakaları da bitti, ama ekim 2019 dan beri gripten ölümler niye bu kadar azdı? Bu yıl niye influenza vakaları, ölümleri göremiyoruz?

Semptomu olup da, PCR pozitif çıkanlarda, başka virüs, bakteri aranıyor mu? İnfluenza virüsleri nerede? Corona virüsleri geçmiş yıllarda arandı mı?


Ya da semptomu olmayan kişilere eskiden test yapılıyor muydu örneğin influenza testi? Hatta semptomları olan kaç kişiye influenza testi yapılmasına gerek gördü doktorlar?


Tüm tıp eğitiminde önce muayene, hastayı dinleme, sonra gerekirse tahliller yapılması öğrenilmedi mi. Ve doktorun tedavi tavsiyesi, reçete yazması, ama hastanın tedavi konusunda kendi karar vermesi gerekmez mi?


PCR testleri teşhis için kullanılabilir mi?


Semptomu olmayanların hastalığı bulaştırdığı varsayımı neye dayanıyor?



Sayıları sürekli artan PCR testleri ile vakalar tespit edilerek, oluşturulan pandemide 2020 yılı Alman cumhurbaşkanı tarafından bilim liyakat nişanı da alan virolog Prof. Drosten’ın aldığı rolü, sustuğu, söylemediği, söyledikleri ile yanılttığı bilgileri de bir dahaki yazımda ele alacağım. Corona-ausschuss’dan avukat Dr. Rainer Füllmich bir müvekkili adına açtığı davanın gerekçelerin de açıklayan Prof. Drosten’a gönderilen tercüme ettiğim yazımı da ekleyeceğim.


Ama önceliğim , dediğim gibi, fikirlerine, duruşlarına, çalışmalarına büyük saygı duyduğum, ve çok şey öğrendiğim bilim insanları, düşünürler, yazarlar, gazeteciler.. ve oluşturulan birlikler.


İlk olarak Prof. Sucharit Bhakdi’yi tanıtmak isterim. Birkaç kısa Türkçe link var tabii, ama maalesef bunlar youtube gibi kanallardan kaldırılıyor. İlk türkçe videolardan https://www.bitchute.com/video/XCajxaF4qTm4/rof


Bhakdi, Almanya’da çok defa alternatif medya kanallarına(özgür medya kanalları demek daha doğru) çıktı. Avusturya’da ise Servus TV de de yer aldı. Bhakdi ilk olarak Almanya Başbakanı Angela Merkel’a yazdığı açık mektupla dikkati çekti. Prof. Bhakdi eşi Prof. Dr. Karina Reiss ile birlikte “Corona-Fehlalarm?? = Corona-yanlış alarm” kitabını yazdı, kitabın İngilizcesi de yayınlandı. https://www.youtube.com/watch?v=Pxyc3fTHi0I


Ben sadece bir arkadaşın gönderdiği birkaç sayfasını ve internetten indirdiğim başka sayfaları okudum, ama onlarca söyleşisini, konferansını izledim. Bence en önemlisi de, Macaristan’da doktorların çağrısı ile gittiği konferans, ve Bhakdi konferans sonucunda onların o zamana kadar virüs ve bulaşıcılığı ile ilgili algısının nasıl değiştiğini görmüş. Doktorların doğrudan Prof. Bhakdi gibi deneyimleri, tecrübeleri olanlardan öğrenecekleri çok şey var. Prof. Bhakdi Alman2009 H1N1 Domuz gribi zamanında (Almanya’da 255 kişi ölmüş) Dr. Wolfgang Wodarg ile birlikte hükümetlerin, Dünya sağlık örgütünün tutumunu, aşı politikalarını eleştiren eski SPD milletvekili, akciğer uzmanı, epidemiyolog, Avrupa Komisyonu sağlık komitesi nde ve ayrıca transparency görev yapmış halk sağlığı ve hijyen uzmanı . Zaten pandemi tanımı da 2009 da değiştirilmeseydi, bugün pandemi ilan edilemeyecekti. Pandemi ilan edilmesi için (Bu konu başlı başına detaylı ele alınması gerekir -Trust WHO ve Profiteure der Angst belgesellerinde de , Corona-Auschuss oturumlarında da detaylı ele alınıyor)



Ayrıca yine başka bir mikrobiyolog var ki, o da pandeminin başlangıcında yaptığı araştırmalara dayanarak covid-19un tehlikesinin ağır bir grip sezonundan daha fazla olmadığını belirtmişti. Fakat Stanford üniversitesinden Dr. John İoannidis. Dünyada, çalışmalarda en çok atıf yapılan bu bilim insanıymış kendisi , ve özellikle mevcut araştırmaları eleştirel değerlendirmeleri , düzeltmeleri ile ünlüymüş kendisi. Maalesef onun söylediklerini politikacılar değerlendirmedi. (Trump’ın son dönemde ABD de Dr. Scott Atlas onun çalışmalarının değerini ortaya koydu) https://www.youtube.com/watch?v=biC4nHPYtbA




2021 ocak ayında Stanford üniversitesinden mikrobiyolog ( aynı zamanda istatikçi) Prof. John İoannidis’in de içinde bulunduğu bir ekip, geniş kapsamlı bir çalışmada tüm kilitlenmelerin (lockdown) faydasının olmadığını ortaya koyuyor.


Bugün sadece 2 farklı ülkeden ayrı mikrobiyologdan çok kısa bahsettim. Ama onlarca tıp alanındaki bilim insanı, psikolog, filozof, yazar ve Corona-Ausschuss gibi oluşumlar tanıtılmayı bekliyor.

Sırada kimler var…Tabii ki Almanya’dan başta Dr. Wolfgang Wodarg, Prof. Hockertz, Dr. Bodo Schiffmann, Prof. Christian Schubert, Prof. Ulrike Kaemmerer, Prof. Hendrik Streeck, Prof. Klaus Püschel, Dr. Klaus Köhnlein, Dr. Margareta Griesz Brisson gibi isimler var. Ama aynı zamanda bir Türkçe isime de rastlıyoruz hem doktor hem homeopat, hem de beste yapıp şarkı söylüyor, Dr. Perin Dinekli

Avusturya’da: Dr. Raphaell Bonelli, biyolog Clemens Arvay

Düşünür, yazar, filozof: Peter Schreyer, Gunnar Kaiser, tarihçi Dr. Daniele Ganser

Ve en çok bilgi sahibi olduğum Corona Ausschuss (Corona komitesi) ve avukatları, ayrıca yine oturumlarda sıksık bağlanan Prof. Martin Schwab

Robert F. Kennedy’i, Yeni Zelandalı genç doktor Dr. Sam Bailey’i de, Pfizer’in eski başkan yardımcısı Michael Yeadon’u ise takip ediyorum,

Ayrıca tabii Great Barrington Declaration çok önemli. Almanya’da Aerzte für Aufklaerung, Anwaelte für Aufklaerung gibi oluşumlar da var.


ARKASI YARIN a

Sağlıkla, umutla kalın.

Şule Şenol 01.02.2021


Not: Benim değil, televizyona çıkan, sosyal medya hesaplarında binlerce takipcisi olan profesörlerin, bilim kurulunun, TTB nin de yukarıda verdiğim isim ve kurumları, son dönemdeki çalışmaları, tespitleri de bilmeleri halka da hükümete de sağlıklı bilgiler verebilmeleri için önemlidir.



Güncelleme: (Update) 01.06.2021


BBN Türk TV de bugün "Büyük Resim" programında Prof. Sucharit Bhakdi’nin yer alacağının haberini aldım. Bu çok önemli bir gelişme.

Prof. Bhakdi birkaç defa Avusturyalı Servus TV de “Corona-Quartett ve Talk im Hangar” gibi programlarda yer almış olsa da, şimdiye kadar Alman televizyonlarında diğer birçok bilim insanı gibi, hükümet politikalarını ve pandemi tedbirlerini eleştirdiği, ve bunu bilimsel gerekçelerle ortaya koyduğu için konuşturulmadı.

Yukarıda yazdıklarıma ek olarak ..“Corona Fehlalarm??” kitabına daha sonra Prof. Bhakdi'nin eşi Prof. Karina Reiss ile önceden hazırladıkları enfeksiyonlarla ilgili kitabı, Corona enfeksiyonları ile güncellenmiş haliyle , “Schreckgespenst Infektionen “ adı altında yayınlandı. Bunun dışında “Corona-UNMASKED” kitabı yayınlanmıştır.



Corona ile birlikte yaşananlar, temel hak ve özgürlüklerin ihlali, medya sansürüne karşı yeni birlikler kurulmuştur.(Aerzte für Aufklaerung, Anwaelte für Aufklaerung gibi) bProf. Bhakdi, eşi Prof. Karina Reiss ile birlikte Corona-Ausschuss’dan avukat Dr. Rainer Füllmich, Viviane Fischer, Prof. Martin Schwab , Marcus Haintz gibi avukatlarla birlikte, Dr. Wolfgang Wodarg’ın da katıldığı 2020 de yaz sonu kurulan “die Basis” partisine üye olmuştur. Prof. Dr. Ulrike Kaemmerer de “die Basis” e katılmışıtr. Corona-Ausschuss’da ilk kez temmuz 2020 de PCR testini enine boyuna ele alan, daha önceki yazılarımda da bahsettiğim virolog ve immunolog Prof. Kaemmerer aynı zamanda Weimar Aile mahkemesinde bilirkişi olarak gösterilmiştir. 178 sayfalık maske, mesafe, çocuklara okulda uygulanan testlerin kaldırılması üzerine verilen gerekçeli kararda PCR ve diğer testlerle ilgili Prof. Ulrike Kaemmerer’in raporu değerlendirilmiştir. Prof. Bhakdi’nin Corona-Fehlalarm kitabına da atıf yapılmıştır. Fakat maalesef kararı veren hakime soruşturma açılmış, evi, işyeri, arabasına arama yapılmıştır. Bu konularla ilgili yazıları, hatta mahkeme kararının metnini bu blogdaki “Kaynaklarla Sağlık ve Adalet “ yazımda bulabilirsiniz.

Prof. Bhakdi’nin Türkçe yayınlanan birkaç videosu ile ilgili Corona Gerçeği sayfasında yayınlananlar: https://www.bitchute.com/search/?query=corona%20ger%C3%A7e%C4%9Fi%20bhakdi&kind=video


Benim Almanya’da olan bitenle ilgili mart 2020 de bir grup arkadaşıma göndermiş olduğum ses kaydımda da Prof. Sucharit Bhakdi’ye yer verilmişti. Bu ses kaydının bir bölümü Corona Gerçeği youtube kanalında yayınlandı, ama kısa bir süre sonra kaldırıldı. https://www.bitchute.com/video/amF57X2Ok4Ku/

Ayrıca BSE (Deli dana hastalığı olarak bilinir) de Alman Televizyonu ARD o zaman Mainz Üniversitesinde görev yapan Prof. Sucharit Bhakdi’nin yer aldığı BSE-Deli Dana hastalığının ve kuş gribinin , testi pozitif çıkan hayvanlardan enfeksiyonun yayıldığına, yayılacağına dair bilimsel bir kanıt olmadığını anlattığı video tekrar yayınlanmıştır. Prof. Bhakdi o dönem de, Dr. Wolfgang Wodarg gibi gerçeklerin peşinde koşan, hükümetleri de uyaran bir bilim insanı olmuştur.

Böyle videoların mutlaka tercüme edilmesi görüşündeyim. “Profiteure der Angst”,” Trust WHo??”,

SRF de 2010 da yayınlanan Domuz gribi gerçeğini anlatan bir başka yayın: https://www.youtube.com/watch?v=KHMZaxT7xjo

Ben de bir süredir loom, bitchute, facebook ve youtube üzerinden yayınladığım videolar yapıyorum. Youtubeda Sağlık Gazeteciliği altında yayın yapmaya başladım, ama son birkaç aydır ara verdim. Bunlardan bazılarında Prof. Bhakdi’den de bahsettim, bazı bilim insanlarını, gazeteci, yazar, tarihçi, filozofları da tanıtmaya çalıştım, ve işin eğitim, felsefi, psikolojik, sosyolojik boyutunu da ele aldım. Prof. Bhakdi ve Prof. Drosten’a da yer verdiğim bir videom, lütfen tamamını izleyin, “insanlar nasıl manipule edilip, bir insanlık suçu da işlenir “ i de tarihten bazı örneklerle anlatmaya çalıştım. https://www.youtube.com/watch?v=DlrleRvUG1c&t=1429s


Not: Ben uzun yıllardır pedagoji ile, çocuklarla ilgili çalıştığımdan dolayı, çocukların bu pandemi dönemindeki durumu, onların geleceğini özellikle çok önemsiyorum. Almanya’da ise okulların güvenli şekilde açılması için hükümet de, Alman Tabip odası da çocukların 12 yaşından itibaren aşılanmasını gerekli olduğunu söylüyor.(STICO önermemesine rağmen) Bir taraftan da Prof. Bhakdi gibi, aşıların GEREKLİLİĞİNİ, ETKİSİNİ ve her şeyden önce GÜVENİRLİĞİNİ sorgulayan birçok bilim insanı bu durumu sorguluyor. EMA “european medicine agency ise çocukların aşılanmasına yeşil ışık yakmış durumda.

Çocukların eğitimi ve çocuklarda bulaşıcılık ile ilgili yazdığım yazı. https://www.sulesenol.com/post/corona-gazetecili%C4%9Fi-2-%C3%A7ocuklar



Ayrıca

İlgili bazı linkler.:


Almanya’da Türkiye kökenli vatandaşların da bilmesi, katılmasını umduğum, izlediğim kadarıyla çok beğendiğim die Basis partisi ile ilgili bir video:





21 görüntüleme0 yorum
bottom of page