Geçen yazımda vaka oranları, hastalık sayısı ve ölüm oranları ile ilgili net karşılaştırmaların gerekliliğinden bahsetmiştim. "Corona- Fehlalarm? =yanlış alarm" kitabının yazarı ünlü mikrobiyolog, Prof. Sucharit Bhakdi'nin Almanya'da mart ayında Başbakan A.Merkel'e yazdığı, ama cevap alamadığı açık mektupta da bu konudaki kaygılarını dile getirmişti.
Dünya Sağlık Örgütünün pandemi ilan etmesinden sonra (ki burada 2009 H1N1 Domuz gribi zamanında pandemi tanımını da değiştirdiğini biliyoruz), covid-19 un tehlikeliliği, hastalığın seyri dışında, bulaşmaya göre belirlendiğine göre, yapılan PCR testlerindeki pozitif vaka sayısı, yapılan test sayısı, ve testlerin sonucunun ne gösterdiği çok önemlidir.
Geçmiş yıllardaki virüslerle karşılaştırma olanağımız da domuz gribi, kuş gribi, influenzada bu kadar çok test yapılmadığı için, ve birçoğunda PCR testleri uygulanmadığı için maalesef yoktur.
Ayrıca önceki yıllarda çeşitli virüs enfeksiyonlarında testler sadece semptomları gösterenlere yapılıyordu, çoğu semptom gösteren de doktora bile gitmeden, test yaptırmadan, hastalığı ağır veya hafif atlatıyordu, dolayısıyla birçok grip enfeksiyonu vakası da kayda geçmiyordu.
Aşağıdaki tabloda Almanya'da gripten ve covid-19 dan ölen hasta sayıları yer almaktadır.,
Son yıllarda gripten (bunların çok büyük bir kısmı influenza) ölenlerin sayısı yılda 20.000 üzerindedir.
Almanya'da Robert Koch Enstitüsünün verilerinde 2019/2020 de Covid-19 dan ölen sayısı bugüne kadar 9570 dir. Almanya'da her yıl binlerce kişi gripten ölürken, bu sayı 2019/2020 kayıtlarına göre bu yıl 411 de kalmıştır. Ama artık primer yani birincil virüs covid-19 olarak kaydedildiğinden de, birçok ülkenin verilerinde ölüm gerekçesinde influenza veya başka corona ailesinden olan veya olmayan başka virüsler de olsa sadece covid-19 kaydedilmiş olabilir.
Johns Hopkins Üniversitesi nin kayıtlarına bakalım bir de.
.
Sol üst tarafta vaka sayılarını görüyoruz dünya genelinde. Nüfusa göre bir sıralama olmadığından ABD en yüksek vakaya sahip ülke olarak gözüküyor. Ölümler de nüfusa orana göre düzenlenmemiş. Dolayısıyla vaka ve ölüm sayıları YANILTICI.
Vaka sayılarını yapılan test sayısına göre arttığını daha önce belirtmiştik.
Kanımca, Dünya Sağlık Örgütü pandemi ilan ettiğine göre, bunun sorumluluğu ile birlikte, vaka sayısı, hasta sayısı, ölüm sayısı gibi karşılaştırmalarının yapılabileceği ortak verilerin de yayınlanması için etkin rol oynaması gereklidir, gerek hükümetlerce sunulan verilen, gerekse Johns Hopkins'deki verilerin, oranların birbirinden çok farklı olmaması, ve Johns Hopkins'de test sayısının da bildirilmesi gerekmektedir, ve tabii bu sayıların ülke nüfusuyla orantılı verilmesi.
Daha evvelki yazılarımda da belirttiğim gibi Almanya'da virolog Prof. Streeck'in hesabına göre covid-19 ölüm oranı % 0,37 iken aynı tarihte Almanya için Johns Hopkins'e göre ölüm oranı %1,9 idi.
19.5.2020 tarihinde yaklaşık 200 Milyon nüfuslu Nijerya'da vaka sayısı 6175 iken, ABD de 1.508.659 dur. Dolayısıyla yapılan test sayısının çok büyük önemi vardır. Test sayısı arttıkça, vaka sayısı da artacaktır. Kaynak: Express-zeitung ve Robert Koch enstitüsü web sayfası
Almanya'daki influenza vakaları örneğini şayet daha önceleri temaslıyı takip testleriyle covid-19 u ararkenki gibi kayıt edilseydi, rakkamlar covid-19 dan muhtemelen çok çok daha fazla olacaktı.
Aşılar ve PCR Testleri
Bilindiği gibi her yıl için yeni bir grip aşısı hazırlanmaktadır.
Grip aşısı, başlıca influenza virüsüne göre bir yıl önceki veriler ve grip dalgasının başlamış olduğu bölgelerdeki verilere (örneğin Güney yarımkürede Avustralya'da kış daha önce başlıyor, dolayısıyla grip dalgası da öyle)dayanarak geliştirilmektedir. Bu grip aşılarının etkisi her zaman değişmektedir, kimi zaman %20 kimi zaman %40 olabilmektedir. 2020/2021 sezonunda geçtiğimiz dönem muhtemelen kapamalar da söz konusu olunca bulaşma riski az olduğundan influenza vakası ve ölümü da 2020 de az görülmüştür. Bu yıl ülkeler genelinde grip aşısına büyük bir rağbet vardır.
Grip aşıları da, covid-19 a karşı geliştirilen aşılar çeşitli bilim insanları tarafından çoğu zaman eleştirel ele alınmaktadır, bunun en büyük sebebi yaşanmış olan tecrübelerdir aynı zamanda.
Covid-19 meselesinde de, daha önce kuş gribi, domuz gribi sırasında da Alman hükümetini, Dünya Sağlık Örgütünü en çok eleştiren, öngörüleri hep tutmuş bir akciğer uzmanı, epidimiyolog,hijyen hekimi kamu hekimidir Dr. Wolfgang Wodarg. Aynı zamanda uzun bir dönem SPD de milletvekilliği yapmış, Avrupa Konseyi sağlık komisyonunda, Transparency- uluslararası şeffaflık örgütünde yer almıştır. Dr. Wodarg'ın milyonlarca izlenen videosu : https://www.coronagercegi.com/post/wwodarg
Dr. Wodarg aynı zamanda Corona Ausschuss- Corona Araştırma Komisyonunda da yer almakta, hem kendi tecrübelerini, bildiklerini, araştırmalarını aktarmakta, hem de diğer uzmanlara hukukçularla birlikte sorular yöneltmektedir. Burada sizlere izlediğim oturumlardan küçük bir kesiti sunuyorum.
Dr. Wodarg : "virüs çoğalmak ister. Bir virüs - ki bu İnfluenza'nın başka bir veya birkaç çeşidi ya da koronavirüsü olabilir- şayet başka türe göre aşı olunmuşsa, o yeni virüsün ya da mutasyona uğramış virüsün daha alan bulma,çoğalma durumu sözkonusu olur, yeni virüse daha çok alan açılır. Dolayısıyla grip aşılarının bir tür virüs grubundan korunurken, başka bir tür virüsle karşılaşıldığında belki de o yeni virüsün daha fazla hasta edebileceği de gözönünde bulundurulmalıdır."
Corona- Ausschuss'da sorgulayaın hukukçular. Oval Media tarafından temmuz ayından beri oturumlar canlı olarak yayınlanmaktadır.
PCR testlerine gelince; Almanya'da Hukukçular tarafından kurulan meclis dışı araştırma Komisyonu olan Corona Ausschuss'da bu konu detaylı ele alınmıştır. PCR testlerinin 3 ay gibi çok kısa bir sürede geliştirildiği, zaten enfeksiyonu belirlemek için geliştirilmiş bir test olmadığı, dolayısıyla da enfeksiyonu belirlemekte yeterli olmadığı, yanlış pozitif yanlış ve yanlış negatif sonuçlar verdiği anlatılmıştır.
Testlerle ilgili oturumda Dr. Wodarg, daha önce görülen ve virüslerin varlığını gösteren grafiklerin karma bir çayırla karşılaştırılabileceğini açıklamıştır. "Orada papatyalar, karahindiba, devedikeni büyürdü. Çayır% 100 olarak görülebilir. Bazen karahindiba devedikeni, bazen tam tersi, bazen de papatyalar üstün gelir. Virüsler için de aynı olur" Wodarg Glasgow'dan bir çalışmadan bahsetmiştir ve bunu son derece önemli olarak nitelendirmiştir, çünkü Glasgow'da araşt solunum yolu hastalıklarının tetikleyicileri yıllar boyunca yakından izlenmişti ve koronavirüsler de kaydedilmişti.
Wodarg, oturumda grip aşıların bir kısmının hedeflenen virüslerle enfeksiyonu engellediğini açıkladı. Ama " papatyalara karşı aşı yaparsam, karahindiba daha fazla alana sahip olur ". Aşılanan kişilerin aşılandıkları virüsten hastalanmadıkları, ancak sıklıkla diğer virüslerden hastalandıkları görülür.
Ayrıca kişinin bizzat kendisinin doktordan, testlerden önce enfeksiyonu hissedeceği belirtilmiş, semptomu olmayanların da bulaştırma riskinin neredeyse sıfır olduğu belirtilmiştir.
Oturumdan alıntı:
Virolog, immunolog Prof. Ulrike Kaemmerer:“ Şimdiye kadar bahsedilen PCR testi teşhisi, immünolojik bir test değil, sadece bir nükleik asit testi olarak yapıldı. "
Wodarg, bunun önemli bir bulgu olduğunu, çünkü PCR testinin yalnızca belirli bir tanımlanmış molekül dizisini çoğaltacağını söyledi.
Prof. Kämmerer, testin virüsün tam olarak mevcut olup olmadığını söyleyemeden virüsün seçilen bir bölgesinden yalnızca küçük bir gen segmentini gösterdiğini sözlerine ekledi.
Wodarg, bunun henüz vücut tarafından herhangi bir reaksiyon göstermediğini açıklıyor. İnsanlara ne olduğunu hiç ölçmüyorsunuz, sadece bir virüs geninin bir kısmının vücudun herhangi bir yerinde var olup olmadığını ölçüyorsunuz, bu da tabii yanlış tanıya sebebiyet veriyor.
Prof. Kämmerer: “ Tıpkı adli tıp uzmanlarının örneğin birinin genlerinden herhangi bir iz olup olmadığını kanıtladığı gibi, yalnızca hala bir nükleik asit olup olmadığını fark ediyorlar. Ancak canlı hücreler, aktif virüsler veya herhangi bir hastalıkla ilgisi yoktur. "
Wodarg:" Bu test herhangi bir enfeksiyon tespit edemez! "Enfeksiyon vücudun tepkisi olacaktır."
Prof. Kämmerer, PCR testinin, testin yeterince spesifik olması durumunda hastada nükleik asidin bulunabileceğini kanıtlayabileceğini söyledi. Bununla birlikte, virüsün replikasyon yeteneğine sahip olup olmadığı, yani konakta (taşıyıcıda) çoğalıp çoğalmayacağı söylenemez ve hastanın daha sonra virüsün nedeni olup olmadığı hakkında hiçbir şey söylenemez. Bir korelasyon olacaktır. Birisi hastalık belirtileriyle hasta olsaydı ve çok yüksek düzeyde nükleik asit kanıtı varsa, o zaman virüsün neden olma olasılığı çok yüksek olurdu. Ancak semptomsuz pozitif olabilecek birçok insanın viral bir yük ile enfekte olup olmadıklarını söyleyemezsiniz.
Wodarg, enfeksiyonun vücudun tepkisi olduğu için enfekte olduklarını bile söyleyemeyeceğinizi söyledi. Bu, Prof. Kämmerer tarafından onaylandı. "Bu viral DNA, smear yüzeyindedir, ancak bu hücrelerde olduğu anlamına gelmez ve bozulmamış, tekrarlanabilir bir viral yük olduğu anlamına gelmez. "
Bir de bunlara yanlış pozitif ve yanlış negatif testler ekienince, bütün bu anlatılanlardan anlaşılan PCR test sonuçları tüm dünyada tekrar tekrar paniğe neden olacak gibi görülüyor.
Maske Meselesi:
Maske konusu da dünyada tartışılıyor, açık havada maske kullanılması Avrupa'da hiçbir ülkede zorunlu değil. Maske konusu Corona Ausschuss'da işin tıbbi, psikolojik ve sosyolojik boyutuyla ele alındı. Corona Ausschuss'daki temmuzdan beri gerçekleşen, halen devam eden eylül ortasına kadar olan oturumların özeti yayınlandı. https://corona-ausschuss.de/wp-content/uploads/2020/09/Kurzbericht_Corona-Ausschuss_14-09-2020-1-4.pdf
Finlandiya, İsveç, Danimarka gibi ülkelerde marketlerde, toplu taşımada da maske kullanımı zorunlu değil bildiğim kadarıyla. Belçika da kaldırdı.
Maske kullanımını da ele alan Alman/Romen nörolog Margareta Griesz Brisson'un konuşmasını Almanca olarak izledim, o kadar dokunuyor ki insana..İnternette İngilizce tercümesini de buldum. Lütfen izleyin, izletin: https://www.youtube.com/watch?v=aLjD3hE-on8&feature=youtu.be
--------------
Genelde bloğumda eğitimle, oyun, oyuncakla ilgili yazıyordum, kendimin de olduğu videolar paylaşıyordum. Son yazılarım ise gördüğünüz gibi Corona ile ilgili. Mart başından beri ben de bu konuyu dert edindim. Sürekli araştırma, öğrenme, parçaları kafamda biryerlere oturtma halindeyim. Ve gidişattan umutsuzum.
Corona-Ausschuss'daki tüm oturumları izledim. Dr. Wolfgang Wodarg, Prof. Sucharit Bhakdi, Dr. John Iliaonidis, Dr. Bodo Schiffmann, Prof. Stefan Hockertz, Dr. Raphaell Bonelli, Dr. Claus Köhnlein, Prof. Martin Haditsch, biyolog Clemens Arvey gibi isimleri, çeşitli özellikle Almanca olan medya kanallarını, web sitelerini takip ediyorum. Gönül isterdi ki, bizim ülkemizde siyasetçilerimiz, hekimlerimiz, hukukçularımız ve gazetecilerimiz de bu konuyu benim de takip ettiğim kanallardan takip etseler, hatta o bahsettiğim uzmanlarla görüşseler.
Mutlaka insanlık ailesi için büyük faydası olur.
Not: Ruh, zihin, beden sağlığını dengeli bir şekilde tutmak zorundayız. Bundan dolayı ben de artık arada yine oyun, oyuncaklarıma geri döneceğim, orada fikirleri, oyunları, oyuncakları üretirken, oynarken karşılaşırız belki.
İlgili yazılar:
https://www.sulesenol.com/post/k%C3%B6pr%C3%BClerle-korona
Comments