Bir bayramda Facebook paylaşımım..
Kanımca…diyebilmek ne kadar da önemlidir eğitimde,ister öğrenci, ister öğretmen olarak, "dir, dır" ile biten cümlelerin dışına çıkıp, esinlendiklerini, özendiklerini paylaşmak, eleştirebilmek
“kanımca” diyebilmiştim çok defa, eğitime oyuna dair anlatırken, yorumlarken..
Waldorf yöntemiyle tanışmıştım…Ahşap oyuncağın Almanya’da satışını gerçekleştireyim derken Dortmund Belediyedesindeki yetkililer benim orada kalmayı planladığım bir aylık süre için kızım Selin Şenol için bir anaokulu bulmuşlardı. Selin henüz 3,5 yaşındaydı. Waldorf anaokuluna girince diğer Alman, Avusturya okul ve anaokullarından çok farklı bir atmosferin olduğunu görmüştüm. ..
Waldorf yuvası büyük kızım Günsel’in gitmiş olduğu Avusturya’daki özel birbirinden farklı anaokulu, hazırlık sınıfı, Halle an der Saale/Almanya’da gittiği Montessori ilkokulundan ve gördüğüm Montessori anaokullarından çok farklıydı. Büyülü bir atmosferdi diyebilirim…
Kızım ilk defa bir anaokuluna gidiyordu…Ve çok uzun süre emzirdiğim için de benden ayrılması ve alışması çok zor olmuştu. Doğallığı ile beni büyüleyen Kindergartenda, ayrıca yemekler biodinamik tarım ürünleri ile hazırlanmıştı, organik bilgelikle tamamlanmış hali diyebileceğimiz biodinamik tarımı ilk defa orada duydum. Waldorf okullarına ve Waldorf pedagojisine de ilgim o dönem başladı. Devamı..başka bir yazıda
--
Azaldı maalesef hiç kimyasal girmemiş topraklar. Oysa ekilen, biçilen kimyasal barındırmadığı sürece, iyi de bakıldığı sürece topraktan çıkan mahsul insanın, canlının sağlığına iyi geliyor. Ama maalesef bazı topraklar kimyasalların etkisinde sağlıklı ürün veremiyorlar. O toprakları tekrar sağlıklı ürün verebilmeleri için kolay değil kimyasallardan arındırmak, yıllar boyu beklemek gerekiyor… O toprağa yerli tohum, iyi tohum ekseniz de pek bir işe yaramıyor. Domatesiniz, kabağınız, kirazınız gözünüzle göremeyeceğiniz kimyasalları barındırıyor…
Toplumu da insanı da toprağa benzetsek…İnsan kötülüklerle zehirlenmişse, ona ne kadar iyilik etseniz, iyilik dileseniz nafile..Kötüye iyilik ekemiyorsunuz yani kolay kolay..
Ben bu bayram kötü K lardan uzaklaşılmasını diliyorum, kaygıdan, kargaşadan, kaostan, kavgaden, korkudan, kötü kaynaklardan, kötülüklerden, ki ekilen iyilikler verimli olsun..Keyifli kutlamalar olsun, bayramlarda güzel konular konuşulsun, kırgınlıklar son bulsun, kavuşmalar güzel olsun..
T lerden K lara geçiş şaşırtmasın sizi, epeydir K lar var…Hatta bir kahramanı da var K ların. Kreidekreisel (Tebeşir topaç) söylenmesi zor kısaca Kiki dedim ona, “ Kendi başıma Keşfetmeme yardım et” diyorum, güzel iyi esin kaynakları göster,
kollektif ol, kooperatif ol, katılımcı ol, kazanırken kazandır, iyiyi kullanırken, çok kişinin iyiyi kullanması için uğraş…ki köyün, kasaban, kentinin insanına da faydası olsun..Hatta kelebek etkisiyle küresel olsun falan filan..Kalbin, kafanın, kucaklayan, işleyen ellere kaynak olan kolların birlikteliği..
Kötülüklerden, kimyasalardan uzak kalalım, arınalım ki kutlamalar çok olsun, iyi ve keyifli olsun..
K larda da T lerde bazen kinaye olabiliyor. Kemal Kılıçdaroğlu’nun iyi bir karar verip yürüyüş başlatması, ve benim de birçok kişi gibi bu yürüyüşe, ya da bu duruşa katılınmasını desteklemem tesadüf.
Ama kanımca…”kanımca” diyebilelim hep özgürce…Kendine ve topluma dair ve onun gibilerin kaygıları son bulduğunda, kutlanacak çok şey olacak köyde, kasabada, kentte..küçücük veya koskocaman yerlerde..
Not: Atölyede ben bir K puzzle kestim, ama pek güzel olmadı, yazıya çift T-puzzle parçasıyla onlarca şekil ve tüm harfleri yapacağınız Kelebek puzzle ekledim.
