Akıl Oyunları – bugün bu kadar trend olması normal mi?
Akıl oyunlarının bu kadar popüler olmasının bir nedeni bugün çocukların bilgisayarlarda, tablet ve telefonlarda oynaması.
Çocukları bu oyunlardan kurtarmaya çalışıyor birçok yetişkin. Hatta İstanbul’da yeni açılan oyun müzesinin bahçesinde de bir cep telefonu ve halat çeken çocuk heykelleriyle bu soruna dikkat çekilmiş. Oyun müzesi deyince, çocukların interaktif oyun oynadıkları yerler aklıma geliyor. Müzeyi açıldıktan iki gün sonra ziyaret ettim, henüz aktivitelere başlanmamıştı, oyuncaklar cam teşhir alanının arkasında idi. Ziyaretimde bu “sabit heykeller, halatlarla bir oyun mu var”diye sordum, maalesef öyle bir şey düşünülmediğini öğrendi. Yani çocukların bu davranışları eleştirel bir şekilde bahçede heykelleşmişti, ya da anne-babaların çocukların bu haline göz yummaları. Ben kişilerin pek de bilerek yapmadıkları hataların böyle göze vurulmaması gerektiğinin eleştirisini yaptım. Ve bazı başka eleştirel ve öneriler…
Çıktığımda yine çok konuştuğumu (yapılan işe saygı duymama rağmen), hemen eleştiriye geçtiğimi, akıl vermeye çalıştığımı farkettim. Oysa kuruluşunda büyük katkısı olan Sunay Akın bu alanda çok büyük çabalar sarf etmişti. Özellikle 2 yıl önce düzenlediği dünyadaki farklı ülkelerden çocuk ve oyuncak müzeleri buluşmasında hem o müzelerin temsilcilerinden çocuk kültürlerine dair sunumları çok etkileyici idi. İstediğim, hayal ettiğim, hatta içeriğini, oyun ve aktivitlerini, hikayelerini detaylı planladığımız interaktif çocuk müzelerinin Türkiye’de olmaması benim bu eleştirilerime neden oluyordu.
Çocukluk kültüründe eski oyun ve oyuncaklar olduğu gibi, çocuk gelişiminde eğitiminde, inovasyon dediğimiz yenilikler bugünkü çocuk politikalarında büyük yer teşkil etmekte. Oyunu ve çocuğu merkeze alan politikalar üretilmekle birlikte eğitim politikalarındaki bazı eksiklikler dışarıdan destekle tamamlanmaya çalışılmakta. Ve bu ek destekler sorunların kökünün görülmesini zorlaştırmaktadır.
Şöyle bir geçiş yapalım o zaman Oyun Müzesiden, Müzedeki cep telefonu ve halat çeken çocuk heykellerinden küçük gibi görünen ama baştan düzeltilmeye çalışılmazsa hızlıca büyüyebilecek sorun ve çözüm önerilerine. Oyun Müzeleri eğitime renk katar bütün dünyada ve genelde devlet tarafından desteklenir. Türkiye’de ise bunlar Sunay Akın’ın ki gibi özel teşebbüs ve özel emek, devlet bildiğim kadarıyla destek vermiyor bu müzeler çoğalsın ve içeriği genişlesin, hatta derinleşsin diye.
Okullarda ise müfredatta oyun ve fiziksel aktiviteler dersi var 1.- 4. Sınıfta. Okullara tabletler dağıtılıyor, bu da bilgisayar, cep telefonu oyunlarının çocuklar tarafından daha da çok kullanılmasına sebebiyet veriyor. Bu oyunların kimine göre faydası da var. Ama zararları maalesef yararından çok. Alternatif olarak da çocuklar akıl oyunlarına yöneltiliyor. Prof. Dr. Manfred Spitzer, dünyada birçok konferanslar veren, çok önemli bir beyin araştırmacısı. “Dijital Demans” adlı kitabında çocukların bu kadar bilgisayar oyunları ve internet bağımlısı olmalarının zararlarını anlatılıyor
Birçok yerde akıl oyunları dersi, veya ek akıl oyunları ek dersi .Pekiyi nedir bu akıl oyunları dersi ve ne amaca hizmet ediyor? Ne olduğunu öğrenmek için internette biraz gezindim.
“akıl oyunları eğitmenlik eğitimi” diye kurslara rastlıyoruz mesela, 1 veya 2 günde uluslararası sertifika da veriliyormuş. Fiyatları 500,- TL den başlıyor. Muhtemelen o akıl oyunları denilen Ayrıca belirli markaların oyuncaklarını da satın almak zorunda kalmak gerekiyor, çünkü o oyuncaklar kullanılıyor akıl oyunları eğitiminde. Akıl oyunları eğitmeni olmanız için öğretmen olmak gibi bir şart aranmıyor, geçenlerde matematik mühendisi bir hanımla karşılaştım, akıl oyunları kursuna yazdırmak istemiş iki çocuğunu, oldukça yüklü bir para istemişler ve o da kendisi eğitmen eğitimi almaya karar vermiş. Oysa matematik mühendisi olan bu kişi çok daha farklı bir şekilde de çocuklarına ve diğer çocuklara yardımcı olabilir.
Birkaç örnek de vermek istiyorum, bu derslerde kullanılan oyunlar, eğitimler ve bütçeleri hakkında.
Ben de bazı akıl oyunlarını üretiyor, ürettiriyor, ama aynı zamanda tarif edilen şekil dışında kullanılması konusunda fikirler veriyorum. Ayrıca o okul oyunlarında kullanılan bazı şekil veya parçaların gerek oyunda, gerekse başka amaçla nasıl kullanılabileceğini gösteriyorum. Yani çocuk ve yetişkinlerle birlikte akıl oyunları üretiyoruz, türetiyoruz, hikayelendiriyoruz.
Birçok kuruluş mevcut oyunları pazarlıyor akıl oyunları dersleriyle. Biz ise hazır ürünler yerine bu ve bunun gibi oyunları herkesin üretebileceğini, üretimin, tedariğin yollarını, ve bunlarla neler yapılabileceğini anlatmaya çalışıyoruz.
2 yıl kadar önce eğitimde kullanılan materyalleri birçok açıdan ele almıştım. http://t-istasyonu-geloyna.blogspot.com.tr/2014/04/kuplerin-oyun-hali-frobel-montessori.html#more
O yazıdan bir bölüm:
Bir şeyleri ayrıştırarak, kategorize ederek, didaktik öğrenme yoluna da uzak durmuşumdur, öğrenilenin hayal gücüyle bezenmesi gerektiğine inanmışımdır.
Daha çok küçük yaşta ayrıştırılıyor renkler, şekiller, doğadaki, yaşamdaki bütünlük çocuklardan gizleniyor adeta. Adları ile öğrenilmesi isteniyor, kategorilere ayrılıyor. Oysa yaşam bir bütün, matematik bir bütün, aritmetik, geometri gibi dersler değil, matematik çok boyutlu, içinde sanat da olabiliyor, tarih de biyoloji de. Bütüncül bakış açısını oyunları, çocukları kategorize ederek yakalamamız mümkün değil. Tek başına oynanan Akıl oyunlarında bile yarıştırılıyor çocuklar. Aklımızı kullanalım, çocukların ruhlarına, duygularına hitap edecek oyunlarla keşfetmesine imkan verelim.

Comments